Sitemizde, siz misafirlerimize daha iyi bir web sitesi deneyimi sunabilmek için çerez kullanılmaktadır.
Ziyaretinize varsayılan ayarlar ile devam ederek çerez politikamız doğrultusunda çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz.
X

Madde 104

2. Hükümleri

2.   Hükümleri

Madde 104 - Faiz veya kira bedeli gibi dönemsel edimlerden biri için, alacaklı tarafından çekince belirtilmeksizin makbuz verilmişse, önceki dönemlere ait edimler de ifa edilmiş sayılır.

Alacaklı anaparanın tamamı için makbuz vermişse, faizlerini de almış olduğu kabul edilir.

Borç senedi borçluya geri verilmişse, borç sona ermiş sayılır.

I-) 818 Sayılı Borçlar Kanunu:

2 - Hükümleri

Madde 88 - Faizden veya kira bedeli gibi muayyen zamanlarda ödenmesi lâzım gelen sair borçlardan ihtirazî bir kayıt dermeyan etmeksizin bir taksit için makbuz veren alacaklı ondan evvelki taksitleri de tahsil etmiş sayılır. Alacaklı resülmal için makbuz vermiş ise faizlerinide tahsil etmiş sayılır. Senet borçluya iade edildikte borç sâkıt olmuş sayılır.

II-) Madde Gerekçesi:

Madde 103 - 818 sayılı Borçlar Kanununun 88 inci maddesini karşılamaktadır.

Tasarının üç fıkradan oluşan 103 üncü maddesinde, makbuz ve senetlerin geri verilmesinin hükümleri düzenlenmektedir.

818 sayılı Borçlar Kanununun 88 inci maddesi tek fıkradan oluştuğu hâlde, bu maddede birbirinden ayrı üç karineye yer verildiği göz önünde tutularak, Tasarının 103 üncü maddesi üç fıkra hâlinde düzenlenmiştir.

Maddede, faiz veya kira bedeli gibi dönemsel edimlerde, alacaklı tarafından, bir döneme ilişkin yaptığı ödeme veya anaparanın tamamı için borçluya makbuz vermesinin, önceki dönemlere ilişkin olmak üzere ortaya çıkardığı karineler düzenlenmektedir.

Sistematik yapısı ile metninde yapılan arılaştırma dışında, maddede 818 sayılı Borçlar Kanununa göre bir hüküm değişikliği yoktur.

III-) Kaynak İsviçre Borçlar Kanunu:

1-) OR:

2. Wirkung

Art. 89

1 Werden Zinse oder andere periodische Leistungen geschuldet, so begründet die für eine spätere Leistung ohne Vorbehalt ausgestellte Quittung die Vermutung, es seien die früher fällig gewordenen Leistungen entrichtet.

2 Ist eine Quittung für die Kapitalschuld ausgestellt, so wird vermutet, dass auch die Zinse bezahlt seien.

3 Die Rückgabe des Schuldscheines an den Schuldner begründet die Vermutung, dass die Schuld getilgt sei.

2-) CO:

2. Effets

Art. 89

1 Lorsqu’il s’agit d’intérêts ou d’autres redevances périodiques, le créancier qui donne quittance pour un terme, sans faire de réserves, est présumé avoir perçu les termes antérieurs.

2 S’il donne quittance pour le capital, il est présumé avoir perçu les intérêts.

3 La remise du titre au débiteur fait présumer l’extinction de la dette.

IV-) Yargı Kararları:

1-) Y. 12. HD, T: 28.03.2023, E: 2023/849, K: 2023/2080:

“... I. TALEP

Alacaklı İcra Mahkemesine başvurusunda; mülkiyeti şirkete ait olan taşınmazın kiraya verildiğini, davalının kira bedellerini yıllık peşin olarak ödediğini, ödenmeyen Haziran 2022 dönemi kira alacağına ilişkin tahliye talepli icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının kira bedellerine herhangi bir itirazda bulunmadığını, ödeme dekontlarını dosyaya sunduklarını, dekontlar incelendiğinde davalının Haziran ayı kira borcunu ödemediğinin anlaşılacağını, davalının 30 günlük yasal süre içeresinde borcunu ödemediğinin açık olduğunu ileri sürerek, borçlunun icra dairesine yaptığı itirazın kaldırılması ile takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve borçlunun takip konusu taşınmazdan tahliyesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Borçlu cevap dilekçesinde; alacaklının ... kira sözleşmesinden kaynaklı alacaklarına ilişkin olarak ... 7. İcra Dairesinin ... E. sayılı dosyasından aleyhine ayrı bir icra takibi başlattığını, işbu icra takibinde Haziran ayı da dahil olmak üzere 8 aylık kira bedelini ödediğini, kira bedellerini günü gününe ödediğini, kira sözleşmesinden kaynaklanan 12 aylık kira bedelini ödediğini ileri sürerek, istemin reddi ile takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin ... kararı ile; alacaklı tarafından açılan bir başka icra dosyasından Temmuz 2022-Şubat 2023 tarihleri arasındaki kiraların ödenmesinin talep edildiğini alacaklının önceki aylara ilişkin ödenmeyen kira haklarını saklı tutmadığından daha sonra bu haklar yönünden takip yapamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

...

Bölge Adliye Mahkemesinin ... kararı ile; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 104/1 maddesinin ... hükmünü içerdiğini, dönemsel olarak oluşan alacaktan/alacaklardan feragat edilmediği müddetçe (vadesi gelen) ileri dönemli alacak/alacaklar için dava açılması ya da icra takibi yapılmasının önceki dönemli alacağın/alacakların ödendiği manasına gelmeyeceğini, zira, Türk Borçlar Kanunu’nun 104/1 maddesi uyarınca, yasal karine halinin münhasıran alacaklı tarafından çekince belirtilmeksizin makbuz verilmesi haline hasredildiğini, somut olayda, (İİK’nın 269/2. ile 269/c maddeleri uyarınca) Haziran 2022 tarihli takibe konu kira alacağının takip öncesi veya ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 30 günlük sürede ödendiği ispat edilemediğinden itirazın kaldırılmasına, (alacaklının talebi olduğundan ve esasa ilişkin nedenlerle itirazın kaldırılmasına karar verildiğinden) borçlu aleyhine tazminata ve borçlunun taşınmazdan tahliyesine karar verilmesi gerektiği belirtilerek alacaklının istinaf başvurusunun esastan kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulü ile İİK’nın 269/d maddesi delaleti ile İİK’nın 68/son maddesi uyarınca itirazın kaldırılması istemi kabul edilen 24.750,00 TL asıl alacağın %20’si olan 4.950,00 TL’nin davalı borçludan alınarak davacı alacaklıya ödenmesine, davalının ... 13. İcra Müdürlüğünün ... E. sayılı takip dosyasında belirtilen taşınmazdan tahliyesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

...

... Bölge Adliye Mahkemesi kararının ... ONANMASINA,

...

... oy birliğiyle karar verildi. ...”

2-) Y. 11. HD, T: 09.01.2023, E: 2021/5503, K: 2023/51:

“... I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının ... tarihinden hisselerini devrederek şirketten ayrıldığı ... tarihine kadar davalı şirkette müdür olarak çalıştığını, ancak davacının şirket müdürü olarak bu dönemde hak ettiği aylık net ücret alacağı olan 2.700,00 TL’yi alamadığını, ... belirterek ... 04.10.2011 tarihinden itibaren ödenmeyen şimdilik 35.000,00 TL aylık ücret alacağının işleyecek reeskont faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep etmiş olup 15.05.2019 havale tarihli dilekçesiyle talebini toplamda 106.559,00 TL’ye artırmıştır.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıya ücret ödenmesine ilişkin şirket tarafından alınmış herhangi bir kararın bulunmadığını, davacının o dönemde şirkette bulunan tek yetkili olduğunu, aynı zamanda mali müşavir olduğunu, davacının şirketten sürekli para aldığını, buna ilişkin dekontların bir kısmının dosyaya sunulduğunu, bir kısım çeklerin ve evrakların bulunmadığını ve şirketten ayrılan davacıya bu konuda ihtarname keşide edildiğini, muhasebe programında bütün ücret ödemelerinin kayıtlı olduğunu, aksine davacının davalıya borçlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi’nin ... kararı ile davacının davalı şirket yönetiminde çalışmasından kaynaklı olarak hak etmiş olduğu ücretin ödendiğine dair davalının savunmasını, yasal ve geçerli delillerle kanıtlayamadığı, şirketin muhasebe kayıtlarında yapılan inceleme sonucu davacının bakiye ücret alacağının bulunduğu, kısmi ödemeler düşüldükten sonra 106.841,12 TL ücret alacağının bulunduğu, ancak faiz isteminin ilk ücret alacağının doğduğu 04.10.2011 tarihinden değil, her bir ücret alacağının doğduğu ay itibariyle faiz işletilmesi suretiyle tahsili gerektiği, bu nedenle davacının faiz isteminin bu suretle yerinde görülmediği ve ay ay doğan ücret alacağına bulunduğu ay başından itibaren faiz işletilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, ... karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

...

Bölge Adliye Mahkemesi’nin ... kararı ile ... davacı vekilinin ... ıslah dilekçesi ile toplam alacak talebini 71.559,00 TL daha artırarak 106.559,00 TL’ye yükselttiği ve taleple bağlı kalınarak hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin yapmış olduğu istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne, ... 106.559,00 TL toplam ücret alacağının ... faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
...

1. Dava, limited şirket müdürlüğünden kaynaklanan huzur hakkı alacaklarının tahsili istemine ilişkin olup İlk Derece Mahkemesince davacının hak kazandığı ücrete ilişkin yapılan kısmi ödemelerin mahsubu ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

2. Ancak, davalı şirket tarafından ihtirazî kayıt konmadan kabul edilen dönemsel edimlerde öncekilerin alındığının kabulünün gerekeceğine ilişkin savunma, yargılama sırasında, istinaf ve temyiz aşamalarında ileri sürülmesine rağmen Mahkemece göz önüne alınmamıştır.

3. Dönemsel olarak tahakkuk eden alacaklara ilişkin 6098 Sayılı Kanun’un 104. maddesine göre, dönemsel borçların ifasında sonraki dönemde tahakkuk eden borcun ifa edilmiş olması, önceki dönemki borçların ödendiğine karine oluşturmaktadır.

4. Hâl böyle olunca, davacının da şirket ortağı ve müdürü olması nedeniyle şirketin tüm defter ve kayıtlarını düzgün ve gerçeğe uygun tutmakla yükümlü olduğu, 6098 Sayılı Kanun’un 104. maddesi gereğidir. Hem bu nedenlerle hem de davacı ortağın şirketteki hisselerini devredip ortaklıktan çıktıktan sonra pay devri sözleşmesinde belirtmediği hususlarda dava ikame etmesi de 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekirken ...”

Copyright © 2017 - 2024 Prof. Dr. İlhan Helvacı. Tüm hakları saklıdır.
X